Hipertansiyon, uzun süreli yüksek kan basıncı anlamına gelir. Normal değerlerin üzerindeki kan basıncı, kalp, damarlar, böbrekler ve diğer organlar üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Sessiz bir sağlık sorunu olarak bilinir, çünkü belirtileri genellikle belirgin değildir. Erken teşhis ve düzenli tedavi, komplikasyon riskini azaltabilir.
Hipertansiyon, kan damarlarının içindeki kan basıncının normalden daha yüksek olması durumudur. Kan basıncı, kalp tarafından pompalanan kanın damarlara uyguladığı kuvveti ifade eder. Hipertansiyon genellikle uzun süre boyunca yüksek kan basıncına maruz kalmaya bağlı olarak gelişir ve "sessiz bir katil" olarak bilinir, çünkü genellikle belirgin semptomlara neden olmaz.
Kan basıncı, genellikle iki ölçü ile ifade edilir: sistolik basınç (kalp kası kasılırken atardamarlara uygulanan maksimum basınç) ve diastolik basınç (kalp kasılırken atardamarlarda dinlenme durumundaki minimum basınç). Normal kan basıncı genellikle 120/80 mm Hg (milimetre cıva) olarak kabul edilir. Ancak, sürekli olarak 130/80 mm Hg'nin üzerinde olan basınç hipertansiyon olarak değerlendirilir.
Hipertansiyon, kalp hastalığı, inme, böbrek hastalığı ve diğer ciddi sağlık sorunları gibi komplikasyonlara yol açabilir. Tedavi genellikle yaşam tarzı değişiklikleri (örneğin, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, tuz alımının azaltılması) ve ilaçları içerir. Hipertansiyon, düzenli tıbbi kontrol ve tedaviyle kontrol altına alınabilir, bu nedenle erken teşhis ve tedavi önemlidir.
Hipertansiyonun tam nedeni genellikle belirlenememekle birlikte, birçok faktör hipertansiyon riskini artırabilir. Bu faktörler arasında:
Aile öyküsünde hipertansiyonun bulunması, bireyde hipertansiyon gelişme riskini artırabilir.
Yaş ilerledikçe, arterlerde sertleşme eğilimi artar ve kan basıncı yükselme eğilimindedir.
Erkeklerde genellikle daha yüksek bir hipertansiyon riski vardır, ancak menopoz sonrası kadınlarda bu risk artar.
Bazı insanlar nedeni bilinmeyen bir şekilde hipertansiyon geliştirebilir.
Aşırı tuz alımı, vücuttaki sodyum seviyelerini artırabilir ve bu da kan basıncını yükseltebilir.
Potasyumun yeterli alınmaması da hipertansiyon riskini artırabilir.
Düzenli egzersiz yapmamak, vücut ağırlığının kontrol altında tutulmaması hipertansiyon riskini artırabilir.
Fazla kilolu olmak, kalp-damar sistemi üzerinde ekstra bir yük oluşturabilir ve hipertansiyon riskini artırabilir.
Aşırı alkol tüketimi, kan basıncını artırabilir.
Sigara içmek, damar duvarlarına zarar verebilir ve kan basıncını yükseltebilir.
Kronik stres, hormonal değişikliklere neden olarak kan basıncını artırabilir.
Hipertansiyon genellikle bu faktörlerin bir kombinasyonuyla ilişkilidir. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, düzenli tıbbi kontrol ve gerekirse ilaç tedavisi, hipertansiyonun kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir. Ancak, her bireyde hipertansiyonun nedeni farklı olabilir.
Sık sık tekrarlayan baş ağrıları, özellikle sabahları, yüksek kan basıncının bir belirtisi olabilir.
Yüksek kan basıncı, baş dönmesi veya hafif başı dönme hissine neden olabilir.
Yüksek kan basıncı, kalp yetmezliği veya koroner arter hastalığı gibi durumlarla ilişkili olarak göğüs ağrısına neden olabilir.
Yüksek kan basıncı, kalp ve akciğer fonksiyonları üzerinde olumsuz etkiler yaparak nefes darlığına neden olabilir.
Yüksek kan basıncı retinada damar hasarına neden olabilir, bu da görme sorunlarına yol açabilir.
Yüksek kan basıncı, kalp yetmezliği veya akciğer sorunları ile ilişkili olarak nefes darlığına neden olabilir.
Hipertansiyon tedavisi oldukça büyük önem taşır. Erken evrede tespit edilip tedaviye başlanmaz ise hastanın kalp krizi, inme, organ hasarı oluşabilir. İlaç tedavisi ve yaşam tarzında değişiklikler ile hastalık kontrol altına alınabilir. Tansiyonu tetikleyen obezite gibi rahatsızlıklar söz konusu olduğunda onlar için de ayrı bir tedavi uygulanır.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz. Çerez Politikası
Lütfen sizinle iletişime geçebilmemiz için formu doldurun.