Kireçlenme - Tedavisi İstanbul | Pendik Yüzyıl Hastanesi

Kireçlenme

Kireçlenme

Eklemlerinizi kaplayan kıkırdak, zaman içinde aşındığında ve etkilenen eklemlerinizi kullanırken kemikleriniz birbirine sürtündüğünde ortaya çıkan bir durumdur. Normalde, eklemlerinizdeki kemik uçları sert ve pürüzsüz bir kıkırdak tabakasıyla kaplıdır. Bu kıkırdak, eklemlerinizdeki kemiklerin sorunsuz ve güvenli bir şekilde birbirlerinin üzerinden geçmesine yardımcı olan bir yağlayıcı görevi görür. Ancak, osteoartrit durumunda, etkilenen eklemlerinizdeki kıkırdak zamanla aşınır ve sonunda kemikleriniz birbirine sürtünerek hareket ettikçe sorunlar ortaya çıkar.

Kireçlenme Nedir?

Kireçlenme, eklem kıkırdağının zamanla aşınması ve eklemdeki kemiklerin birbirine sürtünmesi sonucu ortaya çıkan bir eklem rahatsızlığıdır. Bu durum yaşla birlikte ortaya çıkar ve eklemde ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığına neden olur. Kireçlenme, eklem kıkırdağının erozyonu ve kaybıyla karakterizedir. Normalde eklem kıkırdağı, kemik uçlarını kaplar ve eklemi yağlayarak sorunsuz hareket etmelerini sağlar. Yaşlanma, aşırı kullanım, genetik faktörler, yaralanmalar veya aşırı kilo gibi çeşitli faktörler eklem kıkırdağında hasara neden olabilir. Bu hasar sonucunda kıkırdak incelir, çatlar veya aşınır ve sonuç olarak kemikler birbirine sürtünmeye başlar. 

Bu durumda eklemde ağrı, şişlik, sertlik ve hareket kısıtlılığı meydana gelebilir. Kireçlenme dizler, kalçalar, eller ve omurgadaki eklem bölgelerinde ortaya çıkar, ancak diğer eklem bölgelerini de etkileyebilir. Kireçlenme, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir ve uzun vadede eklem dejenerasyonuna yol açabilir. Tedavi seçenekleri arasında egzersiz, kilo kontrolü, ilaçlar, fizik tedavi ve eklem koruyucu tedaviler bulunur. Ciddi durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir.

Kireçlenme Neden Olur?

Kireçlenme, eklem sağlığını olumsuz etkileyen ve genellikle eklem içi sıvının azalmasıyla ilişkilendirilen bir hastalıktır. Osteoartrite neden olan çeşitli etkenler arasında düşmeler, araba kazaları ve kıkırdak dokusundaki bozulmalar neden olmaktadır.Ayrıca, eklemlere aşırı yük binmesi, spor esnasında eklemleri aşırı zorlama, yaşlanmaya bağlı komplikasyonlar, kalsiyum fazlalığı, enfeksiyonlar ve iltihaplar da kireçlenme riskini arttırmaktadır.

Kireçlenme Belirtileri Nelerdir?

Osteoartrit, eklem kıkırdağının aşınması ve dejenerasyonu ile ortaya çıkar. Bu durum genellikle yaşlanma, eklem travması, obezite, genetik faktörler ve bazı metabolik hastalıklar gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir.



Osteoartritin belirtileri şunlar olabilir:

  • Eklem Ağrısı
  • Eklem Sertliği
  • Hassasiyet
  • Gıcırdama veya Çatırdama Sesleri
  • Hafif Şişkinlikler
  • Hareket Kısıtlılığı
  • Gelişen İnflamasyon
  • Ağrı ile İlgili Uyku Sorunları
  • İşlev Kaybı
  • Yorgunluk ve Halsizlik
  • Eklem Deformiteleri
  • Stres ve Anksiyete

Kireçlenme Vücudun Hangi Bölgelerini Etkiler?

Kireçlenme, vücudun çeşitli bölgelerini etkileyebilen bir eklem rahatsızlığıdır. yaşla birlikte ortaya çıkar ve eklem kıkırdağının aşınması, incelmesi veya kaybıyla karakterizedir. Kireçlenme aşağıdaki bölgelerde görülür:

 

-Dizler: Kireçlenmenin en sık görüldüğü bölgelerden biridir. Diz eklemleri, günlük aktiviteler sırasında aşırı stres altında kalır ve bu da eklem kıkırdağının aşınmasına neden olabilir. Diz kireçlenmesi, ağrı, şişlik, sertlik ve hareket kısıtlılığına yol açabilir.

-Kalçalar: Kalça eklemleri de kireçlenmenin sık görüldüğü bölgelerden biridir. Kalça kireçlenmesi, kalça eklemi çevresinde ağrı ve sertlikle karakterizedir. Bu durum, yürüme ve diğer günlük aktivitelerde zorluk yaşanmasına neden olabilir.

-Omurga: Kireçlenmenin etkilediği bir başka önemli bölgedir. Omurga kireçlenmesi, boyun (servikal), sırt (torasik) ya da bel (lomber) omurga bölgelerinde ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığına neden olabilir. Ayrıca omurga kireçlenmesi sinir sıkışması ve omurga daralması gibi komplikasyonlara da yol açabilir.

-Eller ve parmaklar: Eller ve parmaklar, kireçlenmenin sık görüldüğü diğer bölgelerdir. El ve parmak kireçlenmesi, parmak eklemlerinde şişlik, sertlik ve ağrıya yol açabilir. Bu durum, günlük aktivitelerde zorluk yaşanmasına ve el hareketlerinde kısıtlamaya neden olabilir.

-Ayaklar: Ayak bileği ve ayak eklemleri de kireçlenmenin etkileyebileceği bölgelerdir. Ayak kireçlenmesi, ağrı, sertlik ve ayakta yürüme güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

 

Kireçlenme, bu bölgelerin yanı sıra diğer eklem bölgelerini de etkileyebilir. Özellikle aşırı kullanım, genetik faktörler, yaralanmalar veya aşırı kilo gibi risk faktörlerine maruz kalan kişilerde kireçlenme daha yaygın olarak görülür. Tedavi; semptomları hafifletmeyi, hareketliliği artırmayı ve yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçlar. Bu tedavi yöntemleri arasında egzersiz, kilo kontrolü, ilaçlar, fizik tedavi ve gerektiğinde cerrahi müdahale yer alabilir.

Kireçlenme Şikayetleri Nelerdir?

Kireçlenme (osteoartrit), eklem kıkırdağının aşınması ya da hasar görmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Kireçlenme zamanla ilerler ve eklemde ağrı, sertlik, şişlik ve hareket kısıtlılığı gibi çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Kireçlenmenin şikayetleri aşağıdaki gibidir:

 

-Ağrı: Kireçlenmenin en yaygın belirtisi, etkilenen eklemde ortaya çıkan ağrıdır. Ağrı eklem hareketi sırasında veya aktivite sonrasında artar. Eklem üzerine basmak, merdiven çıkmak veya uzun süre aynı pozisyonda kalmak gibi günlük aktiviteler ağrıya neden olabilir. Dinlenme ya da uyku sırasında ağrı azalır.

-Sertlik: Kireçlenme eklemde sertlik hissiyle ilişkilidir. Özellikle sabahları veya uzun süre oturma veya hareketsiz kalma sonrasında eklemde sertlik hissedilebilir. Bu sertlik, eklem hareketlerinin başlangıcında özellikle belirgindir ve zamanla azalabilir.

-Şişlik: Kireçlenme, etkilenen eklemde hafif şişlik ya da eklem çevresinde yumuşak doku şişkinliği ile ilişkilendirilebilir. Şişlik ağrı ve inflamasyonun bir sonucu olarak ortaya çıkar.

-Hareket kısıtlılığı: Kireçlenme, eklemdeki kıkırdak hasarı nedeniyle hareket kısıtlılığına yol açabilir. Özellikle ağrı ve sertlik nedeniyle eklem hareket aralığı azalabilir. Etkilenen eklemdeki hareket kısıtlılığı günlük aktiviteleri ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

-Eklemde gıcırdama ve sürtünme: Kireçlenme ilerledikçe, eklemdeki kemikler birbirine sürtündüğünde veya hareket ettiğinde gıcırtı veya çıtırdama sesleri duyulabilir. Bu durum, eklemdeki kıkırdak hasarının ve yıpranmasının bir işareti olabilir.

-Eklem deformiteleri: İlerleyen kireçlenme durumlarında eklemde kemik çıkıntıları veya eklem deformiteleri gelişebilir. Özellikle parmak eklemlerinde ya da dizlerde eklemde şişlikler veya dışarı doğru çıkıntılar oluşabilir.

 

Kireçlenme belirtileri zamanla kötüleşir ve yaşam kalitesini etkiler. Belirtiler eklemdeki hasarın şiddetine, etkilenen eklem sayısına ve hastanın yaşına bağlı olarak değişir. Tedavi, semptomların yönetilmesini, eklem fonksiyonunun korunmasını ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesini amaçlar. Bu tedaviler arasında ilaçlar, egzersiz programları, fizik tedavi, kilo kontrolü ve gerektiğinde cerrahi müdahale yer alabilir.

Kalça ve diz kireçlenmesi olan hastalar kilo vermeli mi?

Kalça ve diz kireçlenmesi olan hastaların kilo vermesi önerilir ve bu, semptomları yönetmek ve eklem sağlığını iyileştirmek için önemli bir adımdır. Kilo vermenin kireçlenme üzerinde olumlu etkileri vardır çünkü fazla kilo, eklem üzerindeki stresi artırabilir ve semptomların şiddetlenmesine neden olabilir. Eklemdeki kıkırdak üzerindeki stresi azaltmak, eklem ağrısını ve hasarını azaltmada bir etkendir. Fazla kilo, kalça ve diz eklemlerine binen yükü artırarak kıkırdak üzerindeki stresi artırır. Kilo verme, eklem yükünü azaltır ve bu da semptomların hafiflemesine ve eklem sağlığının iyileşmesine yardımcı olabilir. Ayrıca fazla kilo, kireçlenme olan eklemde ağrı ve sertliğin artmasına neden olabilir. 

 

Kilo vermek, eklemdeki stresi azaltarak ağrıyı ve sertliği azaltabilir. Bu da hastanın günlük aktivitelerini daha rahat bir şekilde gerçekleştirmesine ve yaşam kalitesine destektir. Kilo verme, vücuttaki iltihap düzeyini azaltabilir. Kireçlenme, eklem iltihabı ile ilişkilendirilmiştir ve kilo verme, iltihaplanmayı azaltarak eklem sağlığını iyileştirebilir. Kilo vermek, daha fazla fiziksel aktiviteye teşvik eder. Düzenli egzersiz, eklem esnekliğini artırır, kasları güçlendirir ve eklem sağlığını destekler. Bu da kireçlenme semptomlarını hafifletebilir ve eklem fonksiyonunu iyileştirebilir. Ancak kilo verme süreci herkes için farklıdır ve her zaman kolay değildir. Bu nedenle kilo verme planı hastanın yaşam tarzına ve sağlık durumuna göre kişiselleştirilmelidir. 

 

Diyet değişiklikleri, düzenli egzersiz, fizik tedavi ve gerektiğinde uzman desteği gibi yöntemler kullanılabilir. Kalça ve diz kireçlenmesi olan hastalar, kilo verme konusunda sağlık uzmanlarına danışarak uygun bir plan geliştirebilirler. Operasyon öncesi dikkat edilmesi gereken bir dizi önemli husus bulunmaktadır. Bu hususlar, operasyonun başarılı bir şekilde gerçekleşmesi ve iyileşme sürecinin olumlu etkilenmesi açısından hayati önem taşır. Öncelikle doktorla düzenli iletişim halinde olmak çok önemlidir. Doktorunuzun operasyonla ilgili olarak yapılması gereken testler, hazırlıklar ve beklentiler hakkında size net bilgi vermesi gerekir. Ayrıca tıbbi geçmişinizi doğru bir şekilde bildirmek önemlidir. Geçmişte geçirdiğiniz hastalıklar, kullandığınız ilaçlar, alerjiler ve tıbbi geçmişiniz, operasyonun planlanması ve komplikasyon riskinin azaltılması için önemlidir. Doktorunuzun istediği testleri yapmak ve sonuçlarını beklemek de kritik değer taşır. Bu testler, genel sağlık durumunuzu değerlendirmek ve operasyonun risklerini belirlemek için gereklidir. 

 

İlaç kullanımı da operasyon öncesi dikkat edilmesi gereken bir konudur. Doktorunuzun önerdiği şekilde ilaç kullanımına devam etmek veya ilaç kullanımını düzenlemek gerekir. Alkol ve sigara kullanımının operasyon öncesinde sınırlandırılması veya kesilmesi gerekebilir. Sağlıklı beslenme ve yeterli sıvı alımı da operasyon öncesi önemlidir. Son olarak psikolojik hazırlık ve sosyal destek sistemine sahip olmak da operasyon öncesi dikkat edilmesi gereken noktalardandır. Operasyon öncesinde endişe, stres veya korku yaşamak normaldir. Ancak olumlu bir zihinsel duruma sahip olmak başta önemlidir. Bu nedenle doktorunuzun önerilerine ve talimatlarına dikkat etmek ve gerekirse psikolojik destek almak faydalı olabilir.

Boyun kireçlenmesi ağrısı nerelere vurur?

Boyun kireçlenmesi, servikal omurga bölgesindeki eklem kıkırdağının aşınması veya hasar görmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu durum yaşlanma, düzensiz duruş, tekrarlayan hareketler, travma veya genetik etkenler gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Boyun kireçlenmesi, çeşitli semptomlarla kendini gösterebilir ve bu semptomlar boyun bölgesine odaklanır, bazen diğer bölgelere de yayılabilir. Boyunda kireçlenme ağrısı boyun bölgesinde yoğunlaşır. Boyun ağrısı sabit veya değişken bir yoğunlukta olabilir ve uzun süreli oturma, dik durma veya başı belli bir pozisyonda tutma sonrasında artabilir. Ağrı, boyunun herhangi bir bölgesinde ya da boyunun altına, omuzlara, kolların üst kısmına veya hatta başın arkasına yayılabilir.

 

Ek olarak, boyun kireçlenmesi hareket kısıtlılığına ve sertliğe yol açar. Boyun hareketlerinde kısıtlılık hissedilebilir ve başı sağa sola, yukarı aşağı çevirme veya eğme hareketlerinde zorlanma yaşanabilir. Bu durum günlük aktiviteleri etkileyebilir ve özellikle sabahları ya da uzun süreli hareketsizlik sonrasında belirgin hale gelebilir. Ayrıca boyun kireçlenmesi baş ağrısı veya migren gibi baş ağrılarına da neden olabilir. Bu baş ağrıları boyun kaslarının gerilmesi veya sinirlerin sıkışması nedeniyle ortaya çıkar. Başın arkasından başlar ve başın her iki tarafına ya da alın bölgesine yayılabilir.

Operasyon sonrası nelere dikkat edilmelidir?

Operasyon sonrası dikkat edilmesi gereken pek çok önemli husus bulunmaktadır. Aşağıdaki bu hususlar, kişinin operasyonun başarılı bir şekilde iyileşmesi ve komplikasyonların önlenmesi için oldukça önemlidir.

 

-Doktor talimatlarına uymak: Operasyon sonrası doktorunuzun verdiği talimatları dikkatlice takip etmek çok önemlidir. Bu talimatlar; ilaç kullanımı, yara bakımı, aktivite düzeyi ve diğer iyileşme süreciyle ilgili konuları içerebilir.

-İlaçları düzenli kullanmak: Eğer doktorunuz ilaç reçete etmişse bunları düzenli olarak kullanmak gereklidir. İlaçların zamanında ve doğru şekilde alınması iyileşme sürecini hızlandırabilir ve komplikasyon riskini azaltabilir.

-Yara bakımı: Operasyon bölgesindeki yaranın düzenli olarak temizlenmesi ve pansuman yapılması gereklidir. Doktorunuzun önerdiği şekilde yara bakımını yapmak, enfeksiyon riskini azaltabilir.

-Diyet ve beslenme: Sağlıklı bir şekilde beslenmek ve yeterli sıvı alımına dikkat etmek, iyileşme sürecini destekleyebilir. Özellikle protein ve vitamin açısından zengin bir diyet, dokuların onarımını destekleyebilir.

-Hareket ve aktivite: Operasyon sonrası doktorunuzun önerdiği şekilde hareket etmek ve aktivite düzeyini artırmak önemlidir. Aşırı zorlayıcı aktivitelerden kaçınılmalı ve iyileşme sürecinde yavaşça ilerlenmelidir.

-İstirahat: Operasyon sonrası yeterli dinlenmek, iyileşme sürecini destekler. Doktorunuzun önerdiği şekilde istirahat etmek ve uyumak önemlidir.

-Komplikasyon belirtilerini izlemek: Operasyon sonrası ortaya çıkabilecek potansiyel komplikasyon belirtilerini bilmek ve bunları takip etmek önemlidir. Aşırı ağrı, şişlik, kızarıklık, ateş, nefes almada güçlük veya ani kanama gibi belirtiler varsa derhal doktorunuza başvurmalısınız.

-Düzenli doktor kontrolleri: Operasyon sonrası planlanmış doktor kontrollerine düzenli olarak gitmek önemlidir. Bu kontroller, iyileşme sürecinin izlenmesini sağlar ve gerektiğinde tedavi planında değişiklik yapılmasına olanak tanır.

 

Operasyon sonrası dikkat edilmesi gereken bu hususlar, iyileşme sürecini destekleyerek sağlıklı bir şekilde iyileşmeyi sağlayabilir ve operasyon sonrası komplikasyon riskini azaltabilir.

Kireçlenme Tanı ve Tedavisi

Tanısı

Kireçlenme, genellikle doktorlar tarafından klinik muayene, hasta öyküsü ve çeşitli tetkikler kullanılarak teşhis edilen bir rahatsızlıktır. Muayene sırasında, eklemlerdeki kızarıklık, şişlik, hassasiyet ve hareket kısıtlılığı incelenerek hastanın belirtileri değerlendirilir. Ayrıca, görüntüleme teknikleri ve laboratuvar testleri de teşhis sürecinde kullanılır. Örneğin, omurga kireçlenmesi için radyolojik incelemeler, diz kireçlenmesi için röntgen veya MR, kulak kireçlenmesi için işitme testleri gibi tetkikler kullanılır.



Tedavisi

Kireçlenme tedavisi, hastanın durumuna bağlı olarak çeşitli yöntemler kullanılarak yapılır.İlk aşamada, ağrı ve iltihap kontrol altına alınmaya çalışılır. Doktorlar, ağrı ve iltihabı azaltmak için ilaçlar, kremler veya losyonlar önerebilirler. Fizik tedavi, hastanın kireçlenmeye bağlı şikayetlerini hafifletmek amacıyla kas güçlendirme ve esneklik sağlayan egzersizler ile tedavi desteklenir.Ayrıca, eklem içine yapılan ilaç enjeksiyonları da ağrıyı hafifletmeye yardımcı olur.

 

Cerrahi müdahale gereken durumlarda, eklem protezi implantasyonu düşünülebilir. Bu, hasarlı eklem yerine plastik veya metal parçaların yerleştirilmesi anlamına gelir. Özellikle diz ve kalça kireçlenmelerinde bu tür cerrahi seçenekler sıkça kullanılır.
Tedavinin bir diğer önemli boyutu, hastanın yaşam tarzını ve alışkanlıklarını gözden geçirmesi ve düzenlemesi gerekliliğidir. Fazla kilonun neden olduğu kireçlenmeye karşı sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü önemlidir.

 

Ayrıca, düzenli spor ve egzersiz, kireçlenmenin ilerlemesini yavaşlatmaktadır.
Kireçlenme, yaşam boyu devam eden bir durum olduğu için tedavi sonrası hastanın yaşam konforunu koruması kritiktir. Bu, kilo kontrolü, sigara kullanımının bırakılması, düzenli spor ve egzersiz alışkanlıklarının sürdürülmesi gibi önlemlerin alınması gerekir.

Uzman Hekim Kadromuz

Doçent Doktor Murat AYDIN

Ortopedi ve Travmatoloji

Doktor Öğretim Üyesi Ahmet MERT

Ortopedi ve Travmatoloji

Formu Doldurun, Size Ulaşalım

İnstagram
Bilgi Alın