Gastroenteroloji İstanbul | Pendik Yüzyıl Hastanesi

Gastroenteroloji

Kolonoskopi

Kolonoskopi, kalın bağırsağın iç yüzeyini incelemek ve muhtemel anormallikleri tespit etmek amacıyla esnek bir endoskop kullanılarak yapılan bir tıbbi prosedürdür.

Endoskopi

Endoskopi, vücut içindeki organları ve boşlukları incelemek için kullanılan esnek bir tıbbi görüntüleme prosedürüdür, genellikle bir fiberoptik kamera ve ışık kaynağıyla birlikte kullanılır.

Reflü

Reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması sonucu ortaya çıkan rahatsızlık, yanma hissi ve diğer semptomlarla karakterize olan sindirim sistemi bir bozukluktur.

Ülser

Ülser, mide veya onikiparmak bağırsağının iç yüzeyindeki zarın hasar görmesi sonucu oluşan açık yaradır ve genellikle ağrı, yanma ve sindirim problemleriyle ilişkilidir.

Bağırsak Hastalıkları

Bağırsak hastalıkları, sindirim sistemi üzerinde çeşitli etkileri olan durumları kapsayan bir grup sağlık sorununu ifade eder.

Karaciğer Hastalıkları

Karaciğer hastalıkları, karaciğerin iltihaplanması, yağlanması veya diğer fonksiyon bozukluklarına bağlı olarak ortaya çıkan çeşitli sağlık sorunlarını içerir.

Mide Hastalıkları

Mide hastalıkları, mide duvarını etkileyen çeşitli durumları kapsayarak, mide ülserinden gastrite kadar geniş bir yelpazeyi içerir.

Hepatit B Tedavisi

Hepatit B tedavisi genellikle antiviral ilaçlar kullanılarak virüsün replikasyonunu baskılamayı amaçlar, ancak bazı durumlarda kronik hepatit B hastalığına karşı etkili bir tedavi sağlamak zor olabilir.

Gastrit Tedavisi

Gastrit tedavisi, hastalığın nedenine bağlı olarak antiasit ilaçlar, proton pompası inhibitörleri, antibiyotikler veya diyet değişiklikleri gibi yöntemleri içerebilir.

Uzman Hekim Kadromuz

Formu Doldurun, Size Ulaşalım

Gastroenteroloji Nedir?

Yaşamsal fonksiyonların devamlılığının sağlanması, insan vücudundaki tüm organların bir arada ve uyum içerisinde çalışması sayesinde mümkündür. Her biri ayrı bir görevi yerine getiren organların bir araya gelerek oluşturduğu sistemlerden biri olan sindirim sistemi, ağızdan başlar ve anüste sonlanır.

Yutak, yemek borusu, mide, ince bağırsak, kolon gibi sindirim sistemi organları ile karaciğer, pankreas ve sindirim sistemi gibi sindirime yardımcı organları inceleyen bilim dalı gastroenteroloji olarak adlandırılır. Bu kapsamda, gastroenteroloji, sindirim sistemi ve hastalıklarının teşhisi ve tedavisi ile ilgilenir.

Gastroenteroloji bölümünün çalışma alanı son derece geniş ve kapsamlıdır. Yemek borusu ve mide hastalıklarından, karaciğer, safra kesesi ve pankreasa, ayrıca bağırsağa bağlı olarak gelişen hastalıklara kadar birbirinden farklı görünen, ancak birbiriyle bağlantılı olabilecek hastalıkların tanısı ve tedavisi gastroenteroloji alanı bünyesinde gerçekleştirilir.

Gastroenteroloji alanında çalışan uzmanlar, yani gastroenterologlar; mide, yemek borusu, kalın bağırsak, ince bağırsak, safra yolları, karaciğer ve pankreas bölgesinde ortaya çıkan bozukluklar ile hastalıkların teşhisini ve tedavisini gerçekleştirir. Hastalıkların erken dönemde teşhis edilmesi, ilerlemeden tedavi edilebilmesi açısından son derece önemlidir.

Gastroenteroloji Hangi Hastalıklarla İlgilenir?

Sindirim sistemi hastalıklarının pek çoğu benzer semptomlar gösterir. Gastroenteroloji alanının ilgilendiği hastalıklar, genellikle yaygın olarak görülen hastalıklardır. Söz konusu hastalıkların büyük kısmı yaşam tarzı değişiklikleri sayesinde minimize edilebilir. Buna ek olarak bağırsak alışkanlıklarını değiştirmek, bağırsakların düzenli bir şekilde çalışmasını önleyen sorunları ortadan kaldırmak ve kanser tarama testlerini her yıl düzenli olarak yaptırmak erken teşhisle tedavi sürecine yardımcı olabilir.

Gastroenterologlar sindirim sistemi sağlığı ve yemek borusu, mide, ince bağırsak, kolon, pankreası safra kesesi, safra kanalları ve karaciğeri ilgilendiren bozukluklar konusunda özel uzmanlık sahibidir. Gastroenteroloji alanının kapsamına giren tıbbi durumlar şu şekilde sıralanabilir:

Çölyak hastalığı
Kolon polipleri
Crohn hastalığı
Divertiküloz/divertikülit
Sindirim sistemi kanamaları
Gastrointestinal kanserin önlenmesi ve tespit edilmesi
Safra taşları ve safra kanallarıyla ilgili sorunlar
Hemoroid
Reflü
Mide fıtığı
Huzursuz bağırsak sendromu
Ülser
Ülseratif kolit
Yutma güçlüğü ve yemek borusuyla ilgili diğer problemler
Polipler
Mikroskobik kolit
Malabsorbsiyon
Hepatit dahil olmak üzere karaciğer hastalıkları

Gastroenteroloji Teşhis Yöntemleri Nelerdir?

Gastroenteroloji bölümünde kullanılan başlıca teşhis yani tanı yöntemleri şu şekilde sıralanabilir:

Özofagogastroduedonoskopi (ÖGD): Sindirim sistemi hastalıklarında kesin tanı konulması için ultrasonografi ve tomografi gibi görüntüleme yöntemleri yeterli olmayabilir. Bu tür durumlarda, özofagogastroduedonoskopi gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulması söz konusu olabilir. Endoskopik bir işlem olan özofagogastroduedonoskopi ile gastrointestinal sistemin üst kısmı incelenir. Bu prosedür sayesinde yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağı (özofagus, mide ve duodenum) görüntülenir. Bu sayede, söz konusu organlarda ortaya çıkan hastalıklara tanı koyulabilir. Gelişen teknolojinin yardımıyla endoskopik işlemlerde esnek uca sahip cihazlar kullanılarak hastanın konforu sağlanır. İşlem sırasında cihazın ucundaki kamera hastanın üst sindirim sisteminde kolayca hareket ettirilir ve gerekli inceleme yapılabilir. Prosedürü gerçekleştiren uzman gerekli gördüğü takdirde, işlem sırasında bazı bölgelerden biyopsi alınması söz konusu olabilir. Alınan örnekler daha sonra laboratuvar ortamında incelenir.

Kolonoskopi: Gastroenteroloji alanında kullanılan endoskopik işlemlerden bir diğeri olan kolonoskopi, kalın bağırsağın görüntülenmesi amacıyla uygulanır. Kolonoskopi prosedürü, ucunda kamera bulunan ince ve esnek bir optik cihaz kullanılarak gerçekleştirilir. Hasta uyutulduğu için uygulama sırasında herhangi bir acı ya da ağrı hissetmez. Makattan girilerek kalın bağırsağın tamamının görüntülenmesi mümkündür.

Endoskopik Retrograd Kolanjiopankreatografi (ERCP): karaciğer, safra kesesi ve pankreas hastalıklarının tanısını endoskopi yardımıyla koymak için ERCP yönteminden faydalanılabilir. Sedasyon altında gerçekleştirilen ERCP prosedürü sırasında hastanın ağzından girilir ve onikiparmak bağırsağına ulaşılır. Özel aletler kullanılarak safra yollarına girilir. Bu aşamada skopi aleti yardımıyla kontrast bir madde verilerek safra yollarının detaylı bir şekilde görüntülenmesi sağlanır. ERCP, karaciğer ve pankreasın incelenmesi için de kullanılabilir. ERCP işleminden önce hasta aç olmalıdır. Genellikle 30 ila 60 dakika içinde tamamlanan ERCP işleminin, hastalıkların tanısında ve bazı hastalıkların tedavisinde uygulanması tercih edilebilir.

Endoskopik Ultrason (EUS): Minimal invaziv bir işlem olan EUS, sindirim sistemi ve diğer yakın organ ve doku hastalıklarını değerlendirme amacıyla uygulanır. EUS, gastrointestinal sisteme yerleştirilen ince ve esnek bir tüple (endoskop), ses dalgalarını kullanarak görüntü oluşturan cihazın (ultrason) birlikte kullanılmasıyla uygulanır. Yüksek frekanslı ses dalgaları sayesinde akciğerler, safra kesesi, pankreas, karaciğer ve lenf düğümleri dahil olmak kaydıyla sindirim sistemi ve çevresindeki organlar ile dokular ayrıntılı bir şekilde görüntülenir. EUS prosedürü sırasında, laboratuvarda inceleme yapmak üzere küçük bir iğne yardımıyla sıvı ya da doku numuneleri, yani biyopsi alınabilir. EUS kılavuzluğunda ince iğne aspirasyonu ya da EUS kılavuzluğunda ince iğne biyopsisi olarak adlandırılan işlem sırasında bir lezyondan sıvı boşaltılması ya da belirli bir bölgeye ilaç enjekte edilmesi mümkündür.

Karaciğer Biyopsisi: Başta hepatit olmak üzere karaciğerde görülen ve nedeni tam olarak bilinmeyen hastalıklarda, karaciğerde kitle olması halinde kesin bir tanı koymak için karaciğer biyopsisi uygulanabilir. Lokal anestezi altında ve ultrasonografi görüntüleme yöntemi kullanılarak gerçekleştirilir. İşlem sırasında uygulama bölgesi görüldüğünden, kanama gelişmesi riski son derece düşüktür. Karaciğer biyopsisi sırasında alınan parçalar daha sonra incelenmek üzere patoloji laboratuvarına gönderilir.

Rektosigmoidoskopi: Rektum ve sigmoid kolonun içini kaplayan mukozanın ince ve bükülebilir özel bir aletle incelendiği yöntemdir.

Gastrointestinal Kanal Hastalıkları

Gastrointestinal kanal ya da sindirim sistemi; yiyeceklerin vücut tarafından alınması, sindirilmesi ve besin maddelerinin emilmesi sürecini içeren anatomik ve fonksiyonel bir sistemdir. Bu sistem, ağızdan başlayarak yemek borusu (özofagus), mide, ince bağırsaklar (duodenum, jejunum, ileum), kalın bağırsak (kolon) ve rektum gibi organları içerir. Gastrointestinal kanal, sindirim sürecinde önemli rol oynayan organlardan oluşur. Ayrıca, besin maddelerinin emilmesini sağlamak için bir dizi karmaşık fizyolojik süreci içerir.

Gastrointestinal kanal hastalıkları, sindirim sistemi organlarını etkileyen çeşitli sağlık sorunlarını içerir. Bu hastalıklar geniş bir yelpazede yer alabilir ve her bir organın fonksiyonunu etkileyebilir. Gastrointestinal kanal hastalıkları şu şekilde sıralanabilir:

Reflü: Yemek borusunun alt kısmında, mideyle birleştiği bölgede kalın bir kas tabakası vardır. Bu tabaka, normal şartlar altında kasılı kalır ve kapakçık görevini üstlenir. Bu sayede, mide içeriği yemek borusuna, yani özofagusa geri kaçmaz. Zaman zaman doğuştan gelen ya da çeşitli faktörlerin etkisiyle sonradan oluşan bir durum sonucu, kapakçık görevini yapan bölgede gevşeklik ve bozulma olur. Buna bağlı olarak reflü hastalığı meydana gelir. Boğazda gıcıklanma, ağza acı su gelmesi, öksürük, sıklıkla geğirme isteği ve mideden göğüse yükselen yanma reflü hastalığının belirtileri arasında sıralanabilir. Reflü genellikle ilaçla tedavi edilebilen bir hastalıktır. Tedavi edilmemesi halinde ise yemek borusu ve midenin birleştiği bölgede ülser, darlık, kanama ve kanser riski oluşması söz konusu olabilir.

Ülser: Sindirim sistemi hastalıkları arasında en yaygın olanlardan biri ülserdir. Midede ya da oniki parmak bağırsağında meydana gelebilen ülser, çeşitli nedenlere bağlı olarak mide mukozasının bütünlüğünü kaybetmesinden ve midede yara oluşmasından kaynaklanır. Ülser hastalığının erken dönemde tedavisi mümkün olup genellikle mide asidi düzenleyici ilaçlar kullanılır. Yapılan tetkikler sonucu, H.pylori bakterisinin ülser ya da gastrit oluşumuna neden olduğu tespit edildiği takdirde, ilaçla tedaviye antibiyotik ilaçlar da dahil edilebilir.

Gastrit: Mide iç yüzeyindeki mide mukozasının iltihaplanması olan gastrit; bulantı, sırta vuran ağrı, kusma ve hazımsızlık gibi belirtilere neden olabilir. Yanlış beslenme alışkanlıkları, sigara ve alkol kullanımı, ayrıca H.Pylori bakterisi gastrit oluşumunun nedenleri arasında sıralanabilir.

Mide Kanseri: Erken dönemde tedavi edilmeyen H.Pylori bakterisi mide kanseri oluşumu üzerinde etkilidir. Sinsi ilerleyen ve hızlı metastaz yapabilen bir kanser türü olması nedeniyle, herhangi bir mide şikayeti olan kişilerin vakit kaybetmeden doktora başvurması önerilir.

Kolon ve Rektum Kanseri: Sinsi ilerleyen ve belirtileri geç fark edilen kanser türleri, kalın bağırsağın kolon ve rektum bölgelerinde oluşur. Kolon kanserlerinin %70’ten fazlası, başlangıçta iyi huylu olan ve belirti vermeyen poliplere bağlı olarak gelişir. Erken evrede fark edilmeleri halinde kolon ve rektum kanserlerinin tedavisi mümkün olabilir.

Pankreas Hastalıkları: İnsülin ve glukagon hormonları vücut için son derece önemli olup pankreasta üretilir. Herhangi bir nedenle pankreasın alınması durumunda, bu hormonlar vücut tarafından üretilmesi söz konusu olmaz. Pankreası alınan bireyler bu tür durumlara karşı dikkatli olmalıdır.

Safra Hastalıkları: Safra kanallarında ortaya çıkan hastalıklar arasında safra taşı, iltihaplanma, bölgede yaralanma, darlık ve safra kesesi tümörleri sayılabilir.

İnstagram
Bilgi Alın