Obezite Nedir? | Pendik Yüzyıl Hastanesi
Obezite Cerrahisi

Obezite Nedir?

Sağlığı olumsuz etkileyen kompleks ve multifaktöriyel bir hastalık olarak kabul edilen obezite, günümüzde önlenebilir ölümlerin sigaradan sonra gelen ikinci en önemli nedenidir.Aynı zamanda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. 

Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır.Sağlıklı bir yaşam sürdürmek için, alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede tutulması gerekmektedir.Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının %15-18’i, kadınlarda ise %20-25’ini yağ dokusu oluşturmaktadır. Bu oranın erkeklerde %25, kadınlarda ise %30’un üstüne çıkması obeziteyi oluşturmaktadır.

Yağ dokusu tüm sistemi etkileyecek şekilde hormonal ve kimyasal madde salgılar.Bazı salgılar iştahın açılmasına,doyma sınırının üste çekilmesine ve obezitenin ilerlemesine sebeb olur.

Aşırı kilo alımı sağlığınızı büyük ölçüde tehdit ederken , aynı zamanda hareketlerinizin kısıtlanmasına ve ciddi hastalıklara yakalanmanıza sebep olabilir.

 Obezite Belirtileri Nelerdir?

Obezitenin ilk belirtisi vücuttaki yağlanma oranının artmasıdır. Hastalarda obezitenin var olup olmadığını anlamak için Vücut Kilo İndeksi(VKİ)  yani Beden Kitle İndeksi (BKİ) yardımcı olmaktadır. Obezite hesaplama yöntemi olarak da bilinen Beden Kitle İndeksi hesaplaması, kilogram olarak vücut ağırlığının m2 olarak boya bölünmesiyle yapılabilmektedir.

VKİ, genellikle aşağıdaki kategorilere göre değerlendirilir:

  • 18.5 ve altı: Zayıf
  • 18.5 – 24.9: Normal kilolu
  • 25 – 29.9: Fazla kilolu
  • 30 – 34.9: Şişman (Obezite) – 1 seviye
  • 35 – 39.9: Şişman (Obezite) – 2 seviye
  • 40 ve üzeri: Şişman (Obezite) – 3 seviye

Obezitenin Nedeni Nedir?

Obeziteye neden olan etmenler tam olarak açıklanamamakla birlikte aşırı ve yanlış beslenme ve fiziksel aktivite yetersizliği obezitenin en önemli nedenleri olarak kabul edilmektedir. Bu faktörlerin yanı sıra genetik, çevresel, nörolojik,fizyolojik, biyokimyasal, sosyo-kültürel ve psikolojik pek çok faktör birbiri ile ilişkili olarak obezite oluşumuna neden olmaktadır. Tüm dünyada özellikle çocukluk çağı obezitesindeki artışın sadece genetik yapıdaki değişikliklerle açıklanamayacak derecede fazla  olması nedeniyle, obezitenin oluşumunda çevresel faktörlerin rolünün ön planda olduğu kabul edilmektedir.

Obezitenin oluşmasında başlıca risk faktörleri aşağıda sıralanmıştır :

  • Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları
  • Yetersiz fiziksel aktivite
  • Yaş
  • Cinsiyet
  • Eğitim düzeyi
  • Sosyo – kültürel etmenler
  • Gelir durumu
  • Hormonal ve metabolik etmenler
  • Genetik etmenler
  • Psikolojik problemler
  • Sık aralıklarla çok düşük enerjili diyetler uygulama
  • Sigara- alkol kullanma durumu
  • Kullanılan bazı ilaçlar (antideprasanlar vb.)
  • Doğum sayısı ve doğumlar arası süre

Obezitenin gelişmesinde dikkat edilmesi gereken faktörlerden biri de yaşamın ilk yıllarındaki beslenme şeklidir. Yapılan çalışmalarda, obezite görülme sıklığının anne sütü ile beslenen çocuklarda, anne sütü ile beslenmeyen çocuklara göre daha düşük oranlarda olduğu, anne sütü verme süresinin, tamamlayıcı besinlerin türü, miktarı ve başlama zamanlarının obezite oluşumunu etkilediği bildirilmektedir.

Obezitenin Yol Açtığı Hastalıklar?

Obezitenin yol açtığı sağlık problemleri aşağıdaki gibidir:

  • Kardiyovasküler Problemler: Koroner kalp hastalığı, konjestif kalp yetmezliği, tıkayıcı damar hastalıkları, bacaklarda venöz staz, varis
  • Tip 2 diyabet
  • Bazı kanser türleri (rahim, meme, prostat ve kalın barsak)
  • Hipertansiyon
  • Dislipidemi (Kanda kolesterol ve trigliserid düzeylerinin artması)
  • İnme
  • Sindirim sistemi problemleri: Karaciğer yağlanması, safra kesesi taşları, gastroözofageal reflü hastalığı
  • Solunum yolu problemleri: Uyku apnesi, hiperventilasyon sendromu, pulmoner emboli
  • Kas-iskelet sistemi problemleri: Osteoartrit (Eklem kıkırdaklarının bozulması), immobilite, bel fıtığı
  • Ürogenital problemler: Adet düzensizliği veya adet görememe, polikistik over, infertilite, idrar kaçırma.
  • Psikososyal problemler: İşgöremezlik, sosyal ayrımcılığa maruz kalma, depresyon

Obezite pek çok hastalığın ana nedeni olduğu ve genel sağlığı bozduğu için çok önemli bir sağlık sorunudur. Örneğin kardiyovasküler hastalıklar, özellikle de kalp krizi ve inme, dünyada yılda 17 milyon ölümle, önlenebilir ölümlerin bir numaralı sebebidir. Kardiyovasküler hastalıkların en önemli önlenebilir sebepleri ise sigara ve obezitedir. Yanısıra, obeziteyle birebir ilişkili olan Tip 2 diyabete bağlı ölümler de, gelecek on yılda %50 artış gösterecektir.

Vücut kitle indeksi 20-25 arasındayken ölüm oranı 1 olarak alınırsa, 25-30 arasında belirgin bir yükselme olmamakta, ancak 30’dan sonra bu oran 1.5, 35-40 arasında 2, 40’dan sonra ise 2.5 katına çıkmaktadır. BMI 30’dan sonra diyabet, hipertansiyon gibi yandaş hastalıkların ortaya çıkma riski belirgin olarak artış göstermektedir.

Obezite Nasıl Tedavi Edilir?

Obezitenin Ameliyatsız Tedavileri

  • Diyet tedavisi
  • Egzersiz tedavisi
  • İlaç tedavisi
  • Davranış değişikliği tedavisidir.

Obezitenin Ameliyat ile Tedavisi (Obezite Cerrahisi)

  • Tüp Mide (Sleeve Gastrektomi)
  • Gastrik Bypass
  • Mide Balonu

Obezite tedavisinde diyet, egzersiz, ilaç ve psikoterapi gibi birincil tedavi yöntemlerinin uygulanıp başarısız olduğu durumlarda obezite cerrahisi değerlendirmeye alınır. Obezite cerrahisi kapsamında uygulanan tedaviler aşağıdaki gibidir.

Tüp Mide Ameliyatı

Diz ve kalp problemleri gibi ek hastalığı olan kişilerde ya da hiçbir hastalığı olmadığı halde vücut kitle endeksi 40 ve üzeri olan hastalarda uygulanan cerrahi bir obezite tedavi yöntemidir. Basitçe ameliyat sırasında midenin %85’lik bir hacmi çeşitli tıbbi aletlerle çıkartılıp, mide tüpleştirilir. 

Ameliyatın asıl amacı; midenin alabileceği gıda hacminin kısıtlanmasıdır. Tüp mide ameliyatı tek başına kilo verdirici bir yöntem değildir. Ameliyat sonrası dönemde yeni bir diyet programına uymalı ve yapabildikleri şekilde egzersiz programına uymaları gerekmektedir. Hastalar diyet ve egzersiz programına uydukları takdirde fazla kiloların %65 – %80 kadarını ilk bir sene içerisinde verebilmektedirler.

Mide Balonu

Mide balonu; fazla kilolu hastalarda cerrahi olmayan bir kilo verdirme yöntemidir. Bu yöntem endoskopik yolla mide içerisine yollanan bir balonun çeşitli özel sıvılarla şişirilerek midede belli bir hacme ulaşması sağlanır. Böylece doygunluk hissinin erkenden sağlanması ve hastanın gıda alımının kısıtlanması sağlanır. Mide balonu işlemi olan hastalar sadece mide balonunun etkisi ile kilo veremezler. Diğer işlemlerde de olduğu üzere mide balonunda da hastalar uygun bir diyet ve egzersiz programı uygulamalıdırlar.

Mide balonu işlemi; endoskopi ünitesinde anestezi uzmanı eşliğinde uygulanan sedasyon altında yapılmaktadır. Hastalar işlem sırasında herhangi bir şey hissetmezler. işlem sonrasında ise; hasta doktor kontrolünde 3-4 saat takip edildikten sonra taburcu edilmektedir.

Mide Bypass

Bypass ameliyatları mide hacminin küçültülmesi ve ayrıca bağırsaklardan besin emiliminin olduğu alanların azaltılması yoluyla yapılan ameliyatlar olup, zayıflama üzerindeki etkisi hem emilim, hem de sınırlı yiyecek alımı sebebiyle etkin zayıflamayı sağlayan ameliyat türleridir.

Sıkça Sorulan Sorular?

Obezite Cerrahisinde başarı oranı nedir?

Ameliyat sonrası hekiminizin belirlemiş olduğu prosedüre uyulduğu taktirde %90 civarında başarı elde edilebilmektedir.

Diyabet hastaları obezite cerrahisi olabilirmi?

Obezite cerrahisinin en faydalı olduğu grup tip 2 diyabetin teşkil ettiği obez hastalardır. Bu gruptaki hastalara obezite cerrahisi özellikle tavsiye edilmektedir.

Obezite cerrahisi sonrası geri kilo alımı nasıl engellenir?

Katı sıvı ayrımı yapmak tüp mide ameliyatından sonra ömür boyu uygulanması gereken en önemli kuraldır. Yemeklerden yarım saat önce ve sonrasında sıvı almamak mide genişlemesini önlemektedir.Düzenli beslenme ve spor ile kilonuzu koruyabilirsiniz.

Obezite cerrahisi sonrası saç dökülmesi neden olur?

Bazı kişilerde saç dökülmesi görülebilmektedir. Bunun sebebi ise vücutta meydana gelen hormonal değişikliklerdir. Dökülen saçlar tekrar geri gelebileceği gibi bu süreçte doktor kontrolünde ek vitaminler kullanılabilir.

Obezite ameliyatlarının nasıl riskleri vardır? 

Tüm cerrahi işlemler belli risklere sahiptir. Seçilen işlemin türüne ve hastanın sağlık durumuna bağlı olarak bu riskler normalden daha az ya da daha fazla olabilir. 

Obezite kanser yapar mı?

Obezite kanser riskini artırmaktadır ve bunun altında yatan mekanizma şu şekilde açıklanmaktadır: Yağ dokusu yüksek miktarda östrojen üretir. Yüksek östrojen meme, rahim kanserleri ve bazı diğer kanserlerden sorumludur. Obez kişilerin kanlarında genellikle yüksek seviyede insülin ya da insülin direnci bulunmaktadır. Bu durum bazı tümörlerin gelişmesini tetikleyebilir



Bu içeriğin hazırlanmasına Pendik Yüzyıl Hastanesi katkı sağlamıştır. Sayfa içeriği sadece
bilgilendirme amaçlıdır ve tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içermemektedir. Tanı ve
tedavi gerektiğinde, lütfen hekiminize başvurunuz.

Son blog Yazıları

  • Üroloji

    İdrar Kaçırma (İnkontinans) Nedir?

    İdrar kaçırma, terim olarak “inkontinans” olarak da adlandırılan bir durumdur. Bu...

  • Üroloji

    Penis Eğriliği (Peyronie) Nedir?

    Penis eğriliği, birçok erkekte görülebilen yaygın bir durumdur. Bir miktar eğrilik...

  • Üroloji

    Sertleşme Sorunu (Erektil Disfonksiyon)

    Sertleşme sorunu, erkeklerde sıkça görülen bir cinsel fonksiyon bozukluğudur. Bu durumda,...

İnstagram
Bilgi Alın